Elmas bir diğer adıyla pırlanta, ilk olarak 4.000 yıl önce Hindistan’da keşfedilmiş ve uzun yıllar dünyanın tek elmas kaynağı Hindistan’da bulunmuştur. O zamandan bu yana popülerliğini korumuş ve her zaman insanlar için oldukça değerli bir taş olmuştur. Bulunduğu ilk zamanlarda dinle ilgili objeleri süslemek için kullanılmış, yüzyıllar boyunca gerçek sevgi, cesaret, güç ve sonsuzluğun sembolü olarak kabul edilmiştir. Dünyanın en geçerli ve en çok değer gören taşlarından biri olarak kabul edilen elmas bilinen en sert maddedir. Yaşamın temel elementi kabul edilen karbonun saf kristalize oluşumundan elde edilen basit bir kimyası olmasına rağmen işlenmesi oldukça zordur ve birçok teknik konuda uzmanlık gerektirir.
Diğer birçok taşa göre daha fazla ışıltı veren elmasın çok çeşitli renkleri vardır ve optik özelliklere sahiptir. Elmasların berraklığı ve göz kamaştırıcı kristal yapısı binlerce yıldır insanların dikkatini çekmiş aynı zamanda da hayranlığını kazanmıştır. Hindistan’da başlayan ve uzun yıllar orada devam eden elmas rezervleri azalarak git gide tükenmeye başladıktan sonra insanlar yeni elmas madenleri keşfetmeye başlamıştır. 18. Yüzyılın başlarında brezilya elmas üretiminde Hindistan’ın ününü elinden almış ve yaklaşık 150 yıl boyunca madenleri tükenene kadar elmas üretmiş ve sonunda bütün rezervlerini tüketmiştir. Bunun sonucunda elmas keşifleri Güney Afrika’ya yönelmiştir.
Teknolojinin gelişimiyle insanlar yeni teknikler geliştirerek elması farklı amaçlarla (kolye küpe vs.) işlemişler ve bunu ticarete dökmüşlerdir. 14. Yüzyılda elmas kesme sanatı Paris’e yayılmıştır. Bir sonraki yüzyılda ise Anvers dünyanın elmas merkezi haline gelmiştir. Ama ilk elmas ticareti, ticaretin başkenti Venedik’te başlamıştır. Elmasın İngilizcede karşılığı olan “Diamond” kelimesi, eski Yunancada yıkılmaz, yenilmez anlamına gelen “Adamas” ve latince “Diamas” kelimelerinden türemiştir. Eski Yunan ve Roma dönemlerinden günümüze dek elmas bir diğer deyişle pırlanta zenginliğin ve lüksün sembolü olmuş aynı zamanda değerli bir ticari eşya kabul edilmiştir.
Her çağda güzelliğine düşkün olan ve güzel olan her şeye sahip olmak isteyen kadınlar için pırlanta vazgeçilmez bir süs eşyası olmuştur. Son yıllar da ise pırlanta tek taş küpeler oldukça popüler olmuştur. Pırlanta Fiyatları konusundan bahsedecek olursak bu fiyat aralığı oldukça geniştir. Hemen hemen her bütçeye uygun bir tek taş küpe bulabilirsiniz. Tabi ki bu durum asgari ücretle çalışan insanlar için yine de çok pahalı gelebilir. Çünkü sonuç olarak dünyada en az bulunan bir değerli taştan bahsediyoruz. Bunun işlenmesi de bir o kadar zor. Aldığınız bir tek taş küpenin fiyatının 1.200 TL olduğunu varsayalım. Bu küpede yer alan değerli taşların maliyeti en fazla 700 -800 TL’dir. Bunun dışında kalan 400 -500 TL gibi bir rakamı işçiliğe ödemiş olursunuz. Çünkü bu taşın işlenmesi ve son kullanıcıya ulaşması oldukça zahmetli bir süreçtir. Bu yazıyı okuduktan sonra işçilik fiyatını fazla bulabilirsiniz fakat bir gün herhangi bir değerli taş işleyen hazırlayan dükkan (esnafa) rast gelirseniz bu parayı sonuna kadar hak ettiğini göreceksiniz.
Daha sonra genellikle pırlanta ürünlerini, tek taş yüzükleri, tek taş küpeleri dünyaca ünlü markalar satmaktalar. Ve bu markalar size uluslararası geçerliliği olan bir sertifika sunuyorlar. Bu sertifika aslında sahip olduğunuz pırlantanın ne kadar değerli olduğunu işaret ediyor. Üzerinde bulunan pırlantanın satış fiyatından içinde bulunan tüm değerli taşların karatlarına kadar tüm bilgi bu sertifika da yer almaktadır. Sertifikasız pırlanta fiyatları diğerlerine oranla çok daha ucuzdur. Fakat riske girip sahte ürünle karşılaşabilirsiniz. Dikkatli olun.
Kaliteli pırlantanın adresi thales pırlanta , gerçek pırlantayı sertifikalı olarak en uygun fiyatla satan mücevher firmasıdır.
Reklam Alanı
Yorum Yok